10 Eylül 2015 Perşembe

Yazılıma Merhaba

Öncelikle herkese merhaba. Yaklaşık olarak 7-8 yıl önce yazılımla tanışmış olmama rağmen, son 3 yıldır aktif olarak yazılım dünyasının içerisindeyim ve gelişen teknolojileri takip etmeye çalışmaktayım. Bu blogu açmayı uzun zamandır düşünüyordum ancak bir türlü, nasıl bir blog olmalı, içerik olarak neleri barındırmalı gibi şeyleri düşünmekten bir türlü başlayamadım. Kısmet bu güneymiş diyelim. Başladık, umarım faydalı olacaktır. Zaman içerisinde blogda, c#, sql, asp, html, css, javascript, jquery gibi teknolojiler hakkında yazılar paylaşacağım. Belki ilerleyen dönemlerde, daha farklı alanlar da eklenebilir.

Not etmekte fayda var, bu blog tamamen kendi yazılarımdan oluşacaktır. Bu sebeple, bu blogdaki yazıların, kaynak gösterilmeden başka bir yerde kullanılması durumunda gerekli yasal işlemleri yapacağımı bilmenizi isterim. Emek hırsızlığı konusunda biraz hassas biriyimdir.

İstediğiniz her konuda, sorular sorabilir, bilgi paylaşımında bulunmamı istediğiniz konuları bildirebilirsiniz. Eğer bilgim varsa paylaşırım, yoksa da araştırıp öğrenmeye çalışırım. Umarım, sizin için de faydalı bir blog olur. Blogu ingilizce yazmak isterdim, ancak bir de şöyle düşündüm, "İngilizce bir sürü blog var ve bir sürü kaynak var, neden türkçe yok...". Bu sebeple Türkçe bir blog olacak. Herkese bol yazılımlı günler.

4 Eylül 2015 Cuma

Visual Studio'yu tanımak

İlk olarak Visual Studio ile başlayalım zaman içerisinde sizin de desteklerinizle genişleyerek ilerleyeceğimizi umuyorum. Malum, ava giderken ne avlayacağınız kadar, avlarken ne kullanacağınız da önemlidir. Öncelikle, c# dilinin avantajlarını kullanarak yazdığımız programları derlemek ve çalıştırmak için, bilgisayarımıza kurulu bir c# derleyicisi bulunmalı. En gelişmiş örnek olarak, Visual Studio IDE ile birlikte gelen derleyiciyi verebiliriz. Diğer alternatif idelerden bazıları sharpDevelop, monoDevelop ... Bu listeyi daha da uzatabiliriz. Ancak, Visual Studio gelişmişlik, destek ve kullanım kolaylığı açısından benim sevdiğim bir ide. Visual Studio'yu bilgisayarınıza kurduktan sonra, ilk açtığınızda karşınıza Default Environment Settings gelir. Siz buradan kullanacağınız dili seçip, varsayılan olarak bunun kullanılmasını sağlayabilirsiniz. Örnek olarak bende C# seçili. Ancak bu, c# dışında başka bir dili kullanarak uygulama yazamayacağınız anlamına gelmez. Daha sonradan, VB, C ve C++ dillerini kullanarak da uygulamalar yazabilirsiniz. Bunun ardından karşınıza gelen ekran şöyledir : 



. Bu ekranda New Project seçeneği ile, istediğiniz türdeki yeni bir proje oluşturabilir, Open Project Seçeneği ile var olan projelerinizden birini (sln uzantılı dosyayı seçerek) açabilirsiniz. Ardından projeniz üzerinde istediğiniz kodları yazabilir, var olan kodlarınızda güncelleme veya düzenleme işlemi yapabilirsiniz. Ide konusunda söyleyeceklerim şimdilik bu kadar. Ancak ileride yazacağım yazılarda ide'nin farklı özelliklerine de değineceğiz. Son olarak bir tavsiye daha, program yazarken kullandığınız ide'yi tanımak çok önemlidir. Klavye kısa yollarını bilmek önemlidir. Bol yazılımlı günler...

31 Ağustos 2015 Pazartesi

Yeni başlayanlar için

İlk yazımı yeni başlayan arkadaşlar için yazmak istedim. Birçok yazılımcı adayı, ilk başlarda telaşlı, hevesli ve bir o kadar da panik halindedir. Hemen her gün, 3-4 yeni şey duyup, bunu da öğrenmem gerek, bunu da bilmeliyim, bunu da yapmalıyım diye didinip dururlar. Bu yanlış bir stratejidir. Sizi yazılımdan soğutabilir. Nacizâne ilk tavsiyem, "kendinize bir alan belirleyin ve o alanda gelişim gösterin.". Buna örnek olarak, c# mı java mı seçimini verebilirim. Ben c# ı seçtim ve bu alanda kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Sizler java, python, ruby, visual basic gibi bir sürü yazılım dili arasından istediğinizi, yatkın olduğunuzu seçebilirsiniz. Bunu seçerken de dikkat etmeniz gereken noktalar vardır. Öncelikle dediğim gibi, hangi dile yatkın olduğunuzu kestirmeye çalışın. En azından birkaç dilde, "Hello World" uygulaması veya bir algoritmayı implemente edecek kodları yazın. Bu, kullanacağınız dilin syntax'ı açısından size biraz olsun bilgi verecektir. Aynı zamanda, kullanacağınız dilin geleceğine dair mutlaka fikirleriniz olmalı. Kimse yok olmaya yüz tutmuş bir dili öğrenmek istemez diye düşünüyorum. Bir dili öğrenirken de, karşınıza çıkan zorlukların sizi yıldırmasına izin vermeyin. Benim ilk dönemlerimde sıkça yaptığım gibi, "Bir hata var" diye sormak yerine, siz bu hatayı araştırın. Ardından yine çözemezseniz, bir bilene, detayları ile, "bir sorunun çözümü için bir küçük program kodladım, şu adımları izledim, ancak bir hata alıyorum ve hata mesajında birşeyler yazıyor. Çözmeme yardım edebilir misin?" şeklinde yol izleyin. Bir süre sonra zaten ilerlediğinizi görecek, sorunlarınızı çözmeyi öğreneceksiniz. Tabi yine de çözemediğiniz, yardım almanız gereken şeyler olacaktır. Zaman, bir yandan sizin düşmanınızca hızlı ilerlerken, diğer yandan öğrenmeniz için gereken tek şey. Zamanla daha iyi kodlar yazacak ve daha iyiye gideceksiniz. "Sıkça kullandığınız metodları, kendi kütüphanenizi oluşturacak şekilde düzenleyin." Bir nevi "utility class" larınız olsun. Bu şu demek, işinizi görecek kodlar, elinizin altında hazır bulunsun. Ve hiçbir kod parçacığını silmeyin, bir satır dahi olsa, saklayın. Mutlaka işinizi görecek birşeyler çıkacaktır. Son olarak, bugün yazdığı kodu birkaç ay sonra hala beğenen yazılımcı için söylenebilecek iki şey var,

Ya meslekî açıdan herşeyi bilen biridir,
Ya da öğrenebileceği herşeyi öğrenmiş, bundan daha fazlasını öğrenemeyen biridir.

Ben hala 2 ay önce yazdığı kodu beğenmeyenlerdenim. Kimilerine göre bu, meslekî gelişimin bir göstergesi...